Homoseksüel

İster erkek, ister kadın olsun aynı cinsten iki kişi arasında kurulan cinsel ilişkiler homoseksüel olarak nitelenir. Kadınlarda görülen homoseksüel ilişki­ler sevicilik adıyla anılır. Homoseksüel sözcüğündeki “homo” ön eki sanıldığı gibi Latincede erkek anlamına gelen “homo”dan değil, Yunancada benzer an lamı taşıyan “homos”tan gelmektedir. Bu nedenle, homoseksüel sözcüğü, ayrım gözetilmeksizin hem erkekler hem kadınlar için kullanılır.

Homoseksüellik konusunda birçok ön­yargı bulunmaktadır, örneğin, homo­seksüel erkeklerin sadece kendi cinsle­rinden olanlara karşı cinsel istek duydukları ve vücut çizgilerinin, davranış ve hareketlerinin belirli sapıklık izleri taşıdığı düşünülür. Kadınlarda görülen erkeksi hava da aynı şekilde değerlendirilir. Ho­moseksüel, baştan çıkmış, ahlâksız bir insan olarak değerlendirilir, bazen de hasta olarak kabul edilir.

Son on yıl içinde, cinselbilim uzmanları homoseksüel eğilimlerin bütün insanlar da farklı derecelerde var olduğunu kanıt lamaya çalışmışlardır. Bu eğilimler, eğer kuvvetle bastırılmamışsa, herkeste ortaya çıkabilirler. Memeli hayvanların cinsel davranışı gözlenirse, erkeklerin de dişilerin de sık sık homoseksüel ilişki lerde bulundukları görülür. Erkekler ve dişiler karşı cinse özgü davranışlarda da bulunurlar.

Homoseksüel ilişkiler dişi çiftleşmeye boyun eğdiği ve penisin anüs yerine dölyoluna girmesi kolaylaştı ğı oranda azalır. Dişiler, penisleri bulunmaması nedeniyle, homoseksüel ilişki­ler kurmayı yeğ tutarlar. Bu durumda homoseksüel ilişki özel bir coşkunun sonucu olmaktan çok bir kolaylığın sonucudur. İnsanda ise, heteroseksüel birleşmelerin sık ve başarılı olması bu ilişkilerin lehine bir ruhsal durum yaratır.

Homoseksüel etkinlik bilinen bütün uy­garlıklarda vardır; etkinlik az ya da çok açık olarak ve tarih içinde kısa veya uzun sürelerle kendini gösterir. Kuşku­suz, toplumlar aileyi korumak ve üreme yi sağlamak için heteroseksüel ilişkileri her zaman yeğ tutmuşlardır. Ama genel likle, homoseksüel ilişkiler de kişinin cinsel özgürlüğünün zararsız hatta do­ğal bir belirtisi olarak kabul edilmiştir.

Eski Yunanistan’da ve Hıristiyanlıktan önce Roma’da, homoseksüel ilişkiler yasak değildi. Bazı ilkel toplumlarda ise yeni yetişkin erkeği dine kabul etmek için düzenlenen dinsel ayinlerde bu tür ilişkiler görülürdü. Bazı toplumlarda da, genç bekâr erkeklerle ergenlik çağında­ki erkek çocuklar arasındaki ilişkilere göz yumulurdu;

Bundan başka, yerleş­me merkezlerinden uzakta kurulmuş manastırlara ergenlik çağındaki genç erkek çocuklar toplanır ve yetişkin er­keklerle cinsel birleşmede bulunurlardı; Bir ya da iki yıl süren bu homoseksüel­lik döneminden sonra, genç çocuklara heteroseksüel ilişki kurma izni verilirdi. Homoseksüelliğe karşı en sert tepki gös­teren toplumlar, kuşkusuz islâm, Muse­vi ve Hıristiyan dinlerinin etkisinde olan toplumlardır.

M.ö. VII. yüzyılda, Yahu­diler, yurtlarına döndüklerinde Kaideli­ler tarafından hoşgörüyle karşılanan ho­moseksüelliği yasaklamışlardı. Ortaçağ boyunca, kilise homoseksüelliği tanrısal yasalara karşı işlenen bir suç olarak ka­bul etmişti. Bugün de homoseksüel iliş­kiler çocuk dünyaya getirmeye yani üremeye engel olduğu ve törelere aykırı olduğu için yasaklanmıştır. Homoseksü­el ilişkiyi yetişkin bir erkeğin bir çocuğun ya da ergenlik çağındaki genç bir erkeğin zorla ırzına geçmesi olayın­dan ayırmak gerekir. Tıpkı heteroseksü­el ilişkiyle küçük bir kızın zorla ırzına geçilmesi olayının birbirinden ayrılması gerektiği gibi.

Ergenlik çağındaki erkek çocukların yüz de altmış yedisi yaşıtları olan arkadaşlarıyle çeşitli homoseksüel ilişkilerde bulunurlar. Ama bu durum sapıklık olarak nitelenemez. Genellikle, cinsel organların gösterilmesi, bu organlarla oynama ve çok küçük bir ölçüde de, sodomi (anüs yoluyla cinsel temas) görü­lür.16 ile 20 yaşlar arasında yeni yetiş­kin erkeklerin yüzde 41′i homoseksüel ilişkilerde bulunur. Bu oran 20 ile 25 yaş lar arasında düşer, çünkü bu yaşlarda er keklerin çoğu evlenmeyi düşünür ya da heteroseksüel ilişkilerde karar kılarlar. 20 ile 30 yaşlar arasındaki bekâr erkekler de, bu oran yüzde 46′ya ulaşır. Otuz ya­şını geçmiş erkeklerin sadece yüzde 5′i homoseksüel etkinliklerini sürdürür.

Bu rakamlar heteroseksüel ilişkilerine para­lel olarak arada bir homoseksüel ilişkiye yönelen kişileri içermemektedir. Homo­seksüellik olayının nitelik ve niceliğini saptamak için, 1′den 6′ya kadar bölümlenmiş bir ölçek üzerinde bir sınıflama yapılmıştır. Bu ölçekte, 1 rakamı tama­men heteroseksüel kişileri, 6 rakamı ise tamamen homoseksüel kişileri göster­mektedir. Aradaki rakamlar da, gerek homoseksüelliğe, gerek heteroseksüelliğe az ya da çok yönelenleri simgelemektedir; hem heteroseksüel, hem homosek süel etkinlikleri birlikte yürütenler ise ölçeğin ortasında yer alırlar.

Bu derece­lemede, ayrıca aynı cinsten kişilerden gelen cinsel uyarılara cevap verme yete­neği de göz önüne alınmıştır; gerçekten birçok kimsenin bu çağrılara, gerçek bir cinsel etkinlik gözüyle bakmamakla bir­likte tepki gösterdikleri saptanmıştır. Kadınlarda, homoseksüellik başka bi­çimler alır. Kadınlar arasında homosek­süellik ortalaması ilkel uygarlıklarda olduğu gibi çağdaş uygarlıklarda da düşüktür.

Batıda, otuz yaşından önce kadınların yüzde 17’sinin homoseksüel denemede bulundukları bilinmektedir. Kadınların sadece dörtte biri bir başka kadının çağrısına bilinçli olarak cinsel cevap verir. Kırk yaşındaki kadınların yüzde 19′u homoseksüel ilişkide bulun­duklarını ve yüzde 28′i de kendi cinsleri nin çekiciliğine karşı duyarlı olduklarını belirtmişlerdir. Kadınların uyguladığı homoseksüel ilişki bazı özel nitelikler ta şır. Erkekler çok çeşitli erkek eşlerle raslantısal ilişkiler kurmayı yeğ tuttukla­rı halde, kadınlar hep aynı kadınla homoseksüel ilişkide bulunma eğilimi gösterirler.

Bu davranış farkı muhteme­len erkeğin ve kadının cinsellik konusun daki tutumlarından ileri gelir. Erkek sal­dırgandır ve her zaman yeni eşler elde etmek ister, oysa kadın çoğu kez cinsiye ti duygusal dürtülerle özdeşleştirir. Aldı ğı eğitim kadını her zaman ikili bir yaşa­mı tercih etmeğe zorlar. Bunlardan başka, toplumsal çevre birbirinden ayrılmayan iki erkek arkadaştan hemen kuş­kulanır; oysa aynı çatı altında yaşayan iki kadın ilgi çekmez Homoseksüel ilişki yöntemleri erkekler­de ve kadınlarda değişiktir.

Erkeklerde, aşk oyunları yoktur; makattan ya da baldırlar arası cinsel birleşme, ağız cinsel organ temasları, cinsel organların elle okşanması, v.b. görülür. Kadınlarda cinsel doyuma genellikle klitorisin uyarılmasıyla ya da daha seyrek olarak dölyoluna penise benzer nesnelerin sokulmasıyla ulaşılır. Kadınların homo­seksüel ilişkiler sırasında ulaştıkları cinsel doyum ortalaması heteroseksüel ilişkiler sırasında ulaştıklarından daha yüksektir. Kadın psikolojisinin ve fizyo­lojisinin erkek tarafından henüz yeterin­ce anlaşılamamış olduğu, ama buna karşılık kadınların kendi “zevk mekaniz­malarını” keşfettikleri ve bundan en iyi biçimde yararlandıkları düşüncesi bura­dan doğmaktadır. Bu konuda toplum tarafından uygulanan baskı bazı homo­seksüelleri, cinsel içgüdülerini doyura­bilmek için ahlaksızlıklara ve fahişelere iter. Homoseksüeller, çoğu zaman, bu baskıya ölçüsüz davranışlarıyla kendile­ri yol açarlar.

Psikiyatri uzmanları homoseksüelleri bu düşüncelerden yola çıkarak incelerler ve tedavi ederler.Bazen homoseksüelde karşıt cinsten eş­lere karşı zayıf ya da bastırılmış bir ilgi uyandırılabilir. En ilginç durum belki de ergenlik çağlarında aynı cinsten arkadaş larıyla ilişki kurmayı alışkanlık haline getirmiş olan yeni yetişkin kız ve erkek­lerin durumudur, örneğin, arkadaşları tarafından hor görülen yeni yetişkin erkek kendisini daha az erkek hisseder, ilk duygusal ilişkisi olumsuz sonuçlanan bir genç kız da aynı duygulara kapılır.

Homoseksüel eğilimin kökleri derindeyse, bu eğilimi değiştirmek genellikle çok güçtür. Bugün dinamik pisikiyatri hasta­yı bilinçlendirmeyi ve toplumla olan ça­tışmasını ortadan kaldırmayı ya da hiç olmazsa sınırlamayı amaçlar. Sonuç ola rak, “homoseksüellik” teriminin normal den hastalık durumuna kadar uzanan çok çeşitli kavramları kapsadığı söylene bilir. Ahlaksal bir yargıya varmadan ön­ce, bu durumları birbirinden ayırdetmek yararlı olur.

Düşte ya da uyanıkken kişide homosek­süel özlemlerin görüldüğü haller de ola­bilir. Ama bu özlemler hiçbir zaman homoseksüel bir davranışa yol açmazlar Bazen özel koşullar altında (cezaevlerin de, deniz yolculuklarında, askerlikte, v.b.) yaşayan kişilerde de homoseksüel­lik görülür. Homoseksüellik kişinin bas­kın ya da tek cinsel davranışı halini aldığı zaman kişiliği etkileyebilir. Bazı homoseksüeller durumlarından utanır­lar ve bir an önce homoseksüellikten kurtulmak isterler. Bu kişiler genellikle bir hekime başvururlar.

Bu gibileri anla­yışla karşılamak ve sapık homoseksüel­lerden ayırt etmek gerekir. Çünkü sapık homoseksüeller, hastalardan farklı ola­rak yasalara karşı gelirler.

Kaynak: genelsaglikmerkezi.com
Bu arada belirtmekte fayda var ilk homoseksüel kahraman batman mış :)

0 Response to "Homoseksüel"

Yorum Gönder